31 Mayıs 2015 Pazar

ORTAKÖY ESMA SULTAN YALISINDA YAPILAN BİR LANSMAN İÇİN HEM GÜNDÜZ HEM GECEYE UYARLADIĞIM KOMBİNİM


      Mayıs ayının sonu ve bir lansman daveti. Davet Ortaköy Esma Sultan Yalısı'nda yapılacak. Akşam üzeri hava kararmadan başlayan davet, gecenin 23:00 sularında bitecek. Bu demek oluyor ki kıyafet seçerken; gündüz kıyafetini geceye taşıyabilecek bir şıklıkta seçim yapmam gerek :) 
      Her zaman yaptığım gibi kıyafet kombinlerken, yıldız bir parçam olur ve onun etrafında kombini toplamaya başlarım. Bu parça ceketti. Çünkü gündüz giydiğiniz bir kıyafeti, geceye uyarlayabileceğiniz parçanın, ceket olduğunu düşünüyorum. Ceket giydiğinizde kıyafetin havası değişir. Şık olmakla birlikte, kıyafete daha ciddi bir hava katar. Aynı zamanda gece boğazdaki havanın serinliğini de düşünürsek, benim için bundan daha iyi bir tercih olamaz.
      Krem rengi ile kırık beyaz arasında kalan, düğme detayları ön planda bir ceket tercih ettim. İçine kırık beyaz atlet giydim. Çünkü gündüz ceketi çıkardığımda, daha spor bir hava olmasını istedim. Altına pudra rengi mini etek giydim. Bu eteğin özelliği kumaşı. Eteğin kumaşından ötürü, eteğin altına sanki tarlatan giyilmiş gibi kabarık duruyor. Bu yüzden bu eteği çok seviyorum :) Bilekten bağlı, beyaz renk açık ayakkabı seçtim. Takı olarak geçen sezon olduğu gibi bu sezonda zincir kolyeler çok revaçta. Takı seçimimi bu yönde kullandım ve pudra rengi zincir kolye boynumu süslerken, mini pudra rengi küpe takmayı da ihmal etmedim :) Böylece pudra rengi etek ile uyumu yakaladım.
      Kıyafetin bütününe baktığım da bu etek ve kombinin metal plaka bir kemer istediğini düşündüm :) Bu yüzden ceketimin metal düğmelerine uygun, metal plaka kemer takarak daha şık bir hale getirdim. Son olarak sıra çanta seçimine geldiğinde ne beyaz, ne pudra rengi ne de gümüşten yana tercihimi kullandım. Yine bu sezon trend olan şeffaf çantanın, bu kıyafete çok iyi gideceğini düşenerek, gümüş zincirli şeffaf çanta kullanarak kombinimi tamamladım. 









                                                                                           



                                                                                                                                                                                                                                                  




26 Mayıs 2015 Salı

KAHVALTININ HAYATIMDAKİ VAZGEÇİLMEZ YERİ VE PATATES İLE HAZIRLANAN TARİFLERİ KAHVALTI SOFRALARIYLA BULUŞTURMAK


      Her sabah uyandığımda Rabbime binlerce kere şükrediyorum. Bugünde gözlerimi açtım ve sol tarafımda oğlumun, sağ tarafımda eşimin yüzünü görerek uyandım. Günün neler getireceğini bilmeden, bilinmezliğe doğru yol alırken herşeyin iyi olmasını umut ediyorum. Günün yoğunluğu, stresi ve yapılacak bir çok iş beni beklerken dinamik, enerjik ve herşeye yetişebilmek için iyi bir sabah kahvaltısı şart.
      Kahvaltısız bir güne başlayamam. Bu alışkanlık aileden, annemden geliyor. Çocukluktan evlenene kadar ailemle birlikte yaşadığım süre boyunca, kahvaltısız bir güne başlamadım ben. Annem mütemadiyen her sabah kahvaltıyı hazırlar. Ne babamı işe, ne de beni okula kahvaltı yaptırmadan yollamazdı. Annem ev hanımı da değildi. Aynı zamanda cumartesi de dahil olmak üzere haftanın 6 günü çalışan bir kadındı. Buna rağmen ne kadar yorgun olursa olsun, kahvaltı hazırlamak yada yemek yapmak için üşendiğini asla hatırlamam...Okul bitti, iş hayatım başladı. Yine kahvaltı hayatımda hep oldu. Hatta bazen sabahları uyuya kalıp, kahvaltı yapamadığımda annem sandaviç yapar, çantama koyardı :)
      Annemin evde biz çocuklar (abim ve ben) varız diye hazırladığı düşünülmesin. Abimde, bende evlendik. Yuvadan uçtuk. Babam ve annem hala her sabah güne kahvaltıyla başlarlar. Öğlen yemeği yenir. Akşam ise yemeğe çorbasız başlanmaz ve salatasız bir akşam sofrası düşünülemez. Bu durum annemin yaşam tarzı ve alışkanlığı. Böyle bir anne ile büyüyünce 3 öğün benimde hayatımda yerini aldı :)
      Her sabah güne kahvaltıyla başlasamda, haftasonu kahvaltısı benim için daha bir özel ve keyifli oluyor. Bu yüzden haftasonu kahvaltı soframızı, farklı sunumlarla ve tariflerle buluşturmayı seviyorum. Özellikle patatesi çok yakıştırıyorum. Kahvaltı için patates ile hazırlamış olduğum, bir kaç basit ama lezzetli tarif paylaşacağım.



    RENDELENMİŞ PATATES İLE BÖREK KIVAMINDA OMLET
    Malzemeler
    1 büyük boy patates veya 2 orta boy patates
    4 yumurta
    1 tutam karabiber
    1 tutam pul biber
    Tuz

     Yapılışı
     Patatesi rendeleyin. Patatesi rendeledikten sonra suyunu sıkın ve bir kaba alın. İçine 4 yumurta, karabiber, pul biber ve tuzu ekleyerek karıştırın. Teflon tavayı yağlayın. Karışımı tavanın içine dökerek, yemek kaşığının tersiyle üzerini düzleştirin ve teflon tavanın üzerine kapak kapayarak, kısık ateşte pişirin. Pişirirken altını kontrol ederek, kapağın yardımıyla ters çevirin ve diğer yüzünü de pişirdikten sonra patatesli omletimiz servise hazırdır.
     Bugüne kadar patatesli omleti yiyipte beğenmeyen olmadı. Eşiminde beğenerek yediği bir tariftir. Yapımı bu kadar basit olmasına karşı, lezzeti de bir o kadar güzel. Denemenizi tavsiye ederim... :)


    Diğer tarifim ise 14 şubat sevgililer gününde eşim için hazırladığım kahvaltı soframdır. Aşk gemileri yaptım, sevda denizinde yüzen diyeceğim ama bunu yazarken kendimi gülerken buluyorum :) Şaka bir yana eşimi çok seviyorum ama bu kadar romantik değilim sanırım. Sadece her zaman hazırladığım kahvaltıyı eşim için biraz daha özenerek hazırlayıp, sundum. Sanırım bunu da sıklıkla yapıyorum. Bu yüzden romantizm mi, alışkanlık mı tartışılır...
    Sunuma dayalı bu kahvaltımda; salatalıktan gemi yapımı, patatesli rulo krepi ve kalpli yumurta tarifini paylaşacağım.

     SALATALIKTAN GEMİLER
     Malzemeler
     1 adet salatalık
     Bir kaç dal dere otu
     1 yemek kaşığı yoğurt
     Patates püresi ( Göz kararı istediğiniz miktarda ekleyebilirsiniz)
     Tuz
 
     Yapılışı
     Salatalığı ortadan ikiye bölün. Her iki parçadan da ince bir dilim kesin. Bunlar geminin yelkenleri olacak :) Kayık şeklini vermek için, bir çay kaşığı yardımıyla içini oyun. Salatalığı tabağa koyduğunuzda sağa ve sola yatmaması için,tabağa koyacağınız zemin kısmını uzunlamasına keserek, düzleştirin. Böylece tabağa düz bir şekilde oturacaktır.
     İçini oyarak çıkardığımız salatalık içini, yoğurt, ince kıyılmış dere otu, biraz patates püresi ve tuz ekleyerek harmanlayın. İçini oyup, kayık şeklini verdiğimiz salatalıkların içine bu harcı koyun. Uzun bir kürdanı ince kestiğimiz salatalık diliminin her iki ucundan geçirerek, kayığın üstüne saplayın. Domatesin etli kısmını üçgen şeklinde keserek, kürdanın tepesine takın. Böylece salatalıktan gemimizin bayrağını da yapmış olduk :)


      KALPLİ OMLET
      Sunum için harika ürünler var. Yemek süslemeye meraklı biri olarak bu ürünü görünce hemen satın aldım. Kalp şeklinde olan bu aparatı hamur işleri, sebze ve meyve süslemelerinde kolaylıkla kullanabilirsiniz. Ben sabah kahvaltılarında kaşar peynirini veya omleti süslemek için patatesleri bu aparatla kesiyorum. Halka şeklinde kestiğim patatesleri, kalp şeklindeki aparat yardımıyla keserek, kızarttım.Yumurtaları çırpıp tavaya döktükten sonra biraz baharat ekledim. Üzerine kızarttığım kalp şeklinde patatesleri de koyarak, basit bir yumurtayı göze daha hoş hale getirdim.


      PATATESLİ SADE VE KAKAOLU RULO KREP
      Malzemeler
      2 yumurta
      2 su bardağı süt
      Yarım çay bardağı sıvı yağ
      Tuz
      9-10 yemek kaşığı kadar un ( Krep hamuru elde etmek için, kek hamurundan daha akışkan bir halde olması gerek.)
      Kakao (isteğe bağlı)

       Yapılışı
       Yumurtaları çırptıktan sonra sütü, sıvı yağı, tuzu ve unu ilave edip, ister el çırpıcısıyla, ister mikser yardımıyla çırpmaya devam edin. Ben mikser kullanıyorum. Hazırladığımız karışımı iki ayrı kaseye bölün. Birine istediğiniz kadar kakao koyarak, tekrar çırpın. Böylece biri krem rengi, biri kahverengi krep hamuru elde etmiş olacaksınız. ( Ayrıca haşlanmış ve süzülmüş ıspanağı krep karışımına ekleyip, blenderdan geçirirseniz yeşil renkte kreplerde elde edebilirsiniz. Bu sunumumda kullanmamış olsamda yapmak isteyenler için, yine de belirtmek istedim.)  Teflon tavayı yağlayın. Kızgın tavaya karışımdan kepçe ile döküp, her iki tarafını da pişirin. Kreplerimiz hazırdır :)

       Krepin İç harcı
       Pek tabii istediğiniz herşeyi koyabilirsiniz. Peynir, nutella vb...Ben patatesi tercih ettim. Çünkü kalpli omleti yaparken arta kalan patatesleri hem değerlendirmek istedim, hemde krepin içine de çok yakıştırdığım için patates kullandım.
       Bu yüzden kalan patatesleri haşladım. Bir çatal yardımıyla ezerek püre haline getirdim. Püre sıcakken çok az kaşar peyniri rendesi, tuz ve karabiber ekleyerek tatlandırdım.
       Krepin ortasına bu harcı koyarak, rulo şeklinde sardım. 2 parmak kalınlığında dilimler keserek, servis yaptım.

       Sofranızdan bereket, muhabbet ve sevdikleriniz eksik olmasın. Afiyet olsun :)

                

 





   

19 Mayıs 2015 Salı

SPOR YAPTIKTAN SONRA İÇTİĞİM PROTEİN DEPOSU İÇECEK


   Hayatta herşeyin başı sağlık! Spor ve beslenme alışkanlıklarımız sağlığımızı ve biyolojik yaşımızı şekillendiriyor. Spor yaparken de iyi beslenmemiz gerekiyor. Özellikle yağ yakımını hızlandırmak ve kas yapmak için protein almak gerekiyor.
   Eşim uzun yıllardır spor yapıyor.Gerek eşimden edindiğim bilgiler, gerek spor salonunda eğitmenlerden edindiğim bilgiler doğrultusunda protein tüketmek, karbonhidrat ve yağlara oranla vücudun daha fazla enerji harcamaya zorluyor. Kısacası protein alımı daha fazla kalori yakımını sağlarken, aynı zamanda kaslarda onarımı ve hacimlenmeye destek oluyor.
   Bunun yanında yüksek lifli gıdalar, açlık hissi yerine, daha fazla tok hissetmemize yardımcı olurken yine kas gelişimini de destekliyor. Bu sebeple spor yaptıktan sonra içtiğim "protein deposu içecek" tarifini paylaşmak istedim.

Yağsız süt (Protein ve kalsiyum içerir)
Ceviz        (Vücudu güçlendirir)
Muz          (Yüksek lif içerdiğinden tokluk hissi verir ve kas gelişimine destek olur)
Kivi          (Vücuttaki toksinleri temizler)


  Malzemeler
  1 büyük bardak yağsız süt
  1-2 adet ceviz
  Yarım muz
  1 adet kivi

  Hazırlanışı
  Yağsız sütü, cevizi, muzu ve kiviyi blender da karıştır. Spor yaptıktan sonra afiyetle iç :)

  Sporun ve sağlıklı beslenmenin alışkanlık haline dönüştüğü sağlıklı yaşamlar dilerim...



14 Mayıs 2015 Perşembe

SU ŞİŞELİ KOŞU KEMERİNİ BİBERON TAŞIMA KEMERİNE ÇEVİRMEK :)

    Yaz geldi ve oğlumun yürümeye başlamasıyla dışarıda daha fazla vakit geçirir olduk. Dışarı çıktığımda belimdeki çantayı çok soran olunca "su şişeli koşu kemerini" paylaşmaya karar verdim. Cihangir yürümeye başlamadan önce bebek arabasına koyduğum su biberonumuzla geziyorduk. Yada biberon vb. eşyaları taşımak için sırt çantası kullanıyordum. Cihangir'in yürümesi ile artık bebek arabasını daha az kullanır olduk. Parka gittiğimizde de oğlumun peşinde koşarken, elim kolum boş, rahar rahat daha özgür hareket etmek istiyordum.
    Tchibo da "su şişeli koşu kemerini" görür görmez, aradığımı buldum dedim :) Su şişesini çıkarıp, biberonu koydum. Önündeki fermuarlı cebe de anahtar ve telefonumu da koyunca süper oldu. Hatta koşu kemerine Cihangir'in montunu bile iliştirdim. Oğlumun elini tutup, rahat rahat dışarıda gezdik.
    Oğlumla dışarı çıktığım da bu şekilde kullanırken, kendine ait su şişesini koşu kemerine takarak dışarıda veya spor salonunda kullanıyorum. Her iki durumda da fonksiyonel ve çok rahat :) Herkese tavsiye ederim...






   

11 Mayıs 2015 Pazartesi

PLEKSİDEN KOLYE

     Pleksiden kolyeler gerek kışın boğazlı kazakta, gerek yazın ince bir gömleğin yakasında çok şık duruyorlar. Bende bu sebeple pleksi kolye arayışına girdim. Fakat istediğim tasarımda pleksi kolye bulamamakla beraber, bulduklarımında fiyatları bana göre pahalıydı. Bende pleksi kolyemi kendim yapmaya karar verdim.
     Pleksi arayışı, kolyeden daha zor oldu hatta bulamadım... Bu sefer tasarım ayırt etmeksizin ucuz ve tabiri caizse uyduruk pleksi kolye arayışına girdim :) Amacım bulamadığım pleksi malzemesini bu uyduruk kolyeden alıp, tekrar dizayn edip kullanmak. Aradığım gibi bir kolye bulabildim. Pleksinin şekli ve kalınlığı gayet iyiydi. Fakat üzerinde benim görsel zevkime hitap etmeyen plastikten süsler yapıştırılmıştı.
      İşe plastik süsleri sökmekle başladım. Fakat bunu yapmak pek de kolay olmadı. Süsleri sökerken pleksinin kırılmaması ve hasar görmemesi gerekiyordu. Süsleri sökebilmek için silikon tabancasını, silikon takmadan ısıttım. Pleksi kolyeyi ters çevirerek süslerin arkasına, silikon tabancısının sıcak ucunu kısa bir süre değdirdim. Böylece süs ile pleksi arasındaki yapışkanın gücünü azalttım. İnce bir bıçak ucunu, plastik süs ile pleksinin arasına soktum. Yavaş yavaş hareket ettirerek yerinden oynatıp söktüm.
      Çok şükür pleksiyi kırmadan sökebildim :) Fakat söktüğüm süslerin izleri plekside ister istemez kaldı. Bende elimdeki antrasit taşlar ve yine antrasit renkte kuru kafalar ile izleri kamufle edecek şekilde dizayn edip, silikon tabancası ile yapıştırdım. Sonuç olarak aşağıdaki kolye ortaya çıktı :)
      Bu kolyeyi kullanarak yaptığım kombini aşağıdaki linkten görebilirsiniz...
      Pleksi kolyeyi kullanarak yapmış olduğum kombinimi görmek için lütfen tıklayınız...









4 Mayıs 2015 Pazartesi

SİYAHIN ASALETİ İLE BEYAZIN MASUMİYETİNİN MODA İLE FLÖRTÜ

    Siyah ve beyazın birlikte kullanıldığı giysiler çok revaçta. Zıtlık çarpıcı ve görkemli kılıyor kıyafetleri. Durum bu olunca, bende siyah ve beyaz bir kombin yapmak istedim. Kombinimi yaptığım yelek tasarımı, zıtlığın hakkını tam anlamıyla vermiş. Yelekteki zıt renklerin yanında, yaka detayı da bir o kadar dikkat çekici. Bir tarafta yaka varken diğer tarafta yok.
    Bu sene vücuda oturan ve kalçayı örten boy ceketler sezonda boy gösterirken, bunu yeleklerde de görüyoruz. Yeleğin boyunun uzun olması, yeleği elbise formunda kullanmaya itti beni.
    Alt kısma ise yeleğin renkleriyle aynı fakat zıt renk çorap giydim. Siyah ve beyaz çorap bulmak mümkün olmayınca, istediğim çorabı kendim yaptım. Siyah çorabın sağ bacağını, beyaz çorabında sol bacağını kestim ve giydim :) Böylece yeleğin siyah tarafının altına beyaz çorap, yeleğin beyaz tarafının altına da siyah çorap giyerek bütünlüğü sağladım. Her ne kadar elbise formunda kullanmış olsamda, rahat hareket etmek için yeleğin altına mini siyah şort giydim.
    Böyle bir kombinde direk gangster ayakkabı düşündüm. Feminen bir kombinde, maskülen bir ayakkabıyı çok yakıştırıyorum. Hele kombinimiz zıtlık üzerine olunca, feminen ve maskulen çarkın dişleri tam oturuyor.
    Aksesuar olarak kombinime uygun renkte, uzun zincir tek küpe tercih ettim. Retro tarzı yuvarlak güneş gözlüğü ve saat kullandım. Zımba ve çivileri çok sevdiğim için çanta seçimimi, tutma yeri yüzük formunda, zımbalı küçük kutu çanta ile kombini tamamladım.
     Makyajımı giysimin renklerine uygun yaptım. Gözüme çektiğim siyah eyelinerin üstüne, beyaz göz kalemi ile tekrar kalem çektim. Gözümün alt kısmına, yarısına siyah eyeliner sürerken, yarısına beyaz göz kalemi sürdüm.
    Saçımı sezonun trendi olan, ters örgü ile topuz tercih ettim. Makyaj ve saçımın detaylarını en sondaki fotografta bulabilirsiniz.