18 Aralık 2015 Cuma

33 OLDUM, EVLENDİM, ANNE OLDUM...BEDENİM KADIN, RUHUM KÜÇÜK BİR KIZ ÇOCUĞU

 
     Bugün 33 yaşıma giriyorum. İyisiyle, kötüsüyle, bana kattığı ile, eksittiği ile "zaman" büyüttü beni...Hiç savaşmadım zamanla ve hayıflandım kötü yaşadığım geride bıraktıklarımla...Herkes kendince birşey öğretti bana...Kimi dost gözüküp, kuyumu kazdı...Kimi sadece ses tonumdan birşeylerin iyi gitmediğini anlayacak kadar yakın oldu, yanımda oldu...Gönülden söylüyorum ki dostuma, düşmanıma, sevenime, sevmeyenime herkese sonsuz teşekkürler.
     Allah hepimizin hayatına birilerini sokar ve hiçbiri nedensiz değildir. Kimiyle sevgiyi, aşkı, sadakati, sukuneti öğrenirsin...kimi ile sabrı, idareyi, sinirlerine hakim olmayı, bazende o sinirlere hakim olamamayı da...öğreniyorsun işte yaşaya yaşaya, sindire sindire zaman ile kendini...
     Bugün Rabbimin bana lütfettiği ömrümün neresindeyim bilmiyorum. Ama hayatımın en güzel döneminde hissediyorum kendimi. Dünyaya çok iyi bir anne ve çok iyi bir baba ile gözlerimi açtım. Attığım her adımda onlar arkamdaydı. Bazen kulak asmadım kötü kararlarda verdim, bazen  iyi kararlarda...ama hep seçimi bana bıraktılar. Kötü kararlarımın neticesinde de "biz sana demiştik" gibi bir cümle kurmak yerine, iyi kararlarımın neticesinde olduğu gibi arkamda, yanımda oldular. Canım anneme ve canım babama ne kadar teşekkür etsem az. Zaten onlara "teşekkür etmek" cümlesi çok yetersiz gelir...
      Gelelim ruh eşime...O benim bu hayattaki en büyük şansım...Onunla geçirdiğim her ana binlerce şükürler olsun. Çünkü yormadan, sıkmadan, gölge etmeden, bunaltmadan, gereksiz kıskançlıklar yapmadan, tarzımdan tavrımdan ödün vermeden, olduğu gibi bir insanı kabul etmek ve öyle sevmek. Hele de bu biraz marjinal, biraz asabi, biraz kırılgan, biraz inat bir kadınsa işin zor :) Ama o hayatı bana zorlaştırmadı...Hatta benim zorlaştırdığım zamanlarda o kolaylaştırdı. Her zaman her anımda bana destek oldu. Öyle güzel bir insan. O yüzden onunla birlikte yaşamak beni yaşlandırmıyor. Sadece zamanda onunla birlikte el ele yol alıyorum ama yaş almıyorum. Böyle güzel bir adamdan da harika bir evladım oldu. O da babası gibi sevgi dolu bir minik adam :) Her fırsatta sarılan, sarılıp anniii cici, baba cici diyen kendisi küçük kalbi kocaman küçük dev adam :) Aldığım nefesim, attığım adımım,her anım, herşeyim oğlum.
       Bugünlere gelirken yaşadığım herşey için, sahip olduklarım ve sahip olmadıklarım için Rabbime binlerce şükür olsun. Çünkü birşeye sahip olmaktan öte hayırlı olmasını diliyorum. Dostuma düşmanıma sevenime sevmeyenime, bu yazıyı an itibari ile okuyana yeni bir yaş alırken yeni bir yıla girmeye az bir zaman kala, başta sağlık olmak üzere, birbirimizin farklılıklarına daha saygılı, daha anlayışlı, keyiflerin çoğalıp, sıkıntıların azalacağı güzel bir yıl olmasını diliyorum.
       Sözlerime yavaş yavaş son verirken bugün 33 yaşıma da gelsem, evlensem, anne olsam asla tarzımdan ödün vermediğim gotik kombinimle NOKTAyı koyuyorum :)













14 Aralık 2015 Pazartesi

EVİMDEKİ DUVAR MUMLUKLARI

     Oldum olası mumları çok severim. Etrafa yaydıkları loş ışık, güzel koku, fonda dinlendiren slow bir müzik ve yanında bir kahve ile birleşince ne güzel olur :) İşte tam bu duygu ile aldım duvar mumluklarımı... Hayaller böyle ama gerçekler böyle değil :) Çünkü bunları yapabilmem için minik aşkım oğlumun, büyümesi gerek. Ancak o zaman ben bu mumları yakıp, keyif sürebileceğim. Şimdilik bu pek mümkün gözükmüyor. Cihangir 2 yaşında. Gün içinde çok hareketli ve tabi onunla beraber bende :) O uyuduktan sonra şu keyif kısmını yapayım diye daha düşünürken, yorgunluktan uyuya kalıyorum :)
     Duvar mumluklarım eve daha dinamik bir hava kattı. Mobilyalarımız keskin hatlı ve modern bir çizgisi var. Mumluklarda geometrik şekilde ve keskin hatlara sahip olmasından dolayı, çok uyumlu oldu. Bu kadar keskin çizgileri yumuşatan vintage şamdanlarım ve vintage duvar maskem var. Böylece masa etrafının dekorasyonunu modern ve vintage çizgilerle harmanlayarak tamamladım.
     Mumlukların tam ortasında eşimin aldığı uzun, ince kayık dekoratif tabak var. İçinde ise kendileri küçük fakat anıları bizde büyük deniz kabukları... Deniz kabuklarının içi yine mum :) Bu mumlu deniz kabukları, bize balayı hatırası. Balayımızı Maldivlerde yapmıştık. Tabi oradan ufak tefek birkaç eşya alarak döndük. Onlardan birisi de, çok beğenerek aldığım içi mumlu deniz kabuklarıydı. { Hazır konu Maldivlere de gelmişken bir parantez açarak Maldivler ve balayımız ile ilgili daha önce blogta bir yazı paylaşmıştım. Okumak isterseniz lütfen BURAYA tıklayınız :) }
     Duvar mumluklarım "Crate & Barrel" markasına ait. Duvar mumluklarını sevenlere duyurulur :)
   










7 Aralık 2015 Pazartesi

KABAK LİFİ VE SEBAMED KOMPAKT BAR (VÜCUT BAKIMI)

   Yıllardır süre gelen vücut bakımı alışkanlıklarım var. Bunlardan biri kabak lifi ile yaptığım haftada bir kesedir. Vücudun aşağısından başlayıp, yukarı doğru yapılan kese vücuttaki kan dolaşımını hızlandırır. Vücuttaki ölü deriden arındırır. Cildinizin nefes aldığını hissedersiniz ve bu aynı zamanda sizi rahatlatır. Cildinizin daha pürüzsüz olmasını sağlar. Yaptığınız vücut maskesi veya vücudunuza sürdüğünüz nemlendirici cilde daha iyi nufus eder ve daha etkili sonuçlar almanızı kolaylaştırır.
    Kabak lifimi Mısır çarşısından almıştım. Yaklaşık 8 senedir kabak lifi ile birlikte "Sebamed Kompakt Barı (sabun)" ile kese yapıyorum. Sabunu hem eczanelerde, hemde büyük marketlerde bulabilirsiniz. Aslında ben görünümünden ötürü sabun desemde, ambalajında "sabun içermez" yazar :) Sebamed kompakt barı kullanmaya başlayana kadar, birkaç markanın sabununu denemiştim. Yüzümde pullanma ve kurumaya neden olmuşlardı. Bende o dönem Sebamed'e başladım ve 8 senedir kullanıyorum. Çok memnunum.


    SEBAMED KOMPAKT BAR ( SEBAMED CLEANSING BAR )

    Ambalajının içerisinde yazanı, bire bir aktarıyorum...

    "Yeni ve ekstra formülüyle sebamed temizleme barı, cildi kurutmadan derinlemesine temizler. Nemlendirici vitaminler ve amino asitlerle birlikte lesitin, cildin nem dengesini korur ve devamını sağlar. Dermatolojik testler, bu ürünün, cilt problemleri yaşayan kişiler için, tedaviye yardımcı bir bakım ürünü olduğunu göstermiştir." yazıyor...

      Yüz ve vücut temizliğimde bu ürünü kullanıyorum. Çok memnunum, tavsiye ederim.

6 Aralık 2015 Pazar

BEBEKLERDE EK GIDAYA GEÇERKEN GÜNLÜK ÖĞÜN PROGRAMI VE BEBEKLER İÇİN MUHALLEBİ TARİFİ

     Cihangir'e ek gıdaya başladığımızda, çocuk doktorumuz gerek tariflerinin, gerek önerdiği beslenme programının çok faydasını gördüm. Doktorumdan öğrendiğim ve bebeğimde tecrübe edip, faydasını gördüğüm herşeyi blogta paylaşmaya özen gösteriyorum. Umarım bebeği olan tüm annelere bir faydası dokunur...
     Her bebeğin uyku düzeni farklı olduğu için tariflerin yanlarında doktorumun önerdiği saat dilimlerini yazdım. Genel bir beslenme programıdır. Saat dilimi olarak her zaman aynı düzen sağlanamasa da öğün sıralamısında aynı düzeni uyguladığımı ve devam sütü verdiğimi de belirtmek isterim.


     MUHALLEBİ (Saat 18:00 - 22:00)
     Doktorumuzun verdiği muhallebi tarifidir.
     Akşam öğünü olarak "muhallebi" veya "tahıllı kaşık mamaları" kullanılabilir. Biberon maması kullanmayan veya muhallebi sevmeyen bebeklere akşam öğünlerinde "tahıllı kaşık mamalarından" biri verilebilir.

     Muhallebi Tarifi
  • 1 su bardağı su
  • 1 tatlı kaşığı pirinç unu
  • 4 ölçek toz mama (devam sütü)
     1 su bardağı suya, 1 tatlı kaşığı pirinç unu katılır. 5-10 dakika karıştırılarak pişirilir. Sonra soğumaya bırakılır. Ilık hale geldiğinde 4 ölçek toz mama (devam sütü) katılır, iyice karıştırılarak bebeğe verilir.

     KAHVALTI (Saat 07:00 - 09:00)
     Doktorumuzun verdiği kahvaltı tarifini daha önce blogta yayınlamıştım. Tarife ulaşmak için BURAYA tıklayınız.

     SEBZE ÇORBASI (Saat 12:00 - 14:00)
     Cihangir'e ek gıdaya geçişte doktorumuzun verdiği sebze çorbası tarifi için lütfen BURAYA tıklayınız.

     YOĞURT (Saat 15:00 - 16:00)
     6. aydan önce başlanmışsa günlük pastörize sütlerden yoğurt yapılabilir veya doğal yoğurtlar günde 1 kase (150gr.) olacak şekilde verilebilir.
     6. aydan sonra her çeşit yoğurt verilebilir. Meyveli yoğurtlar günde 2 taneyi aşmamalıdır.

      MEYVE PÜRELERİ
      Mevsimine göre elma, armut, havuç, şeftali, kayısı ve üzüm suyu olabilir. Meyveler ilk hafta hergün bir tanesi 2-3 tatlı kaşığı olacak şekilde başlanır.
      2. hafta tek tek veya karışım halinde günlük 120mlt. veya 1 kase (150gr.) meyve püresi olacak şekilde arttırılır.